En son konular | » 2009-2010 YILI 8. SINIFLAR T.C. İNKILAP TARİHİ DERSİ BEP YILLIK PLANIC.tesi 10 Kas. 2012, 12:07 tarafından atk111 » CUMA NAMAZI NASIL KILDIRILIR?Paz 04 Eyl. 2011, 12:02 tarafından SBÖ» liquid fish oil benefitsSalı 02 Ağus. 2011, 10:39 tarafından Misafir » LALE, ALLAH'I SİMGELER NİÇİN?Ptsi 04 Tem. 2011, 09:25 tarafından SBÖ» SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENİN KADROYA GEÇİŞİ İÇİN İLGİLİ DİLEKÇE BURDA!Salı 07 Haz. 2011, 06:25 tarafından SBÖ» MÜFETTİŞLERİN İSTEDİĞİ ŞÖK TOPLANTISI TUTANAĞI ÇİZELGESİ 2009-2010Çarş. 18 Mayıs 2011, 18:58 tarafından 06fatih06 » KAN TAHLİLİ YAPTIRDINIZ YORUMLAMASINI İSTİYORSUNUZ? BUYRUN!Perş. 10 Mart 2011, 15:19 tarafından SBÖ» OSMANLI PADİŞAHLARININ KABİRLERİNİN HANGİSİ, HANGİ İLİMİZDE Mİ?C.tesi 05 Mart 2011, 15:51 tarafından SBÖ» HZ. MUHAMMED (SAV) HAYATI - KRONOLOJİK OLARAK -Salı 15 Şub. 2011, 00:19 tarafından SBÖ» HZ. PEYGAMBERİMİZ DOĞDUĞUNDA MEYDANA GELEN MUCİZELER!Salı 15 Şub. 2011, 00:05 tarafından SBÖ» TÜRKLERDE VE OSMANLIDA ARMA GELENEĞİC.tesi 22 Ocak 2011, 12:22 tarafından merien » YİNE DİZİ YOLUYLA TARİHİMİZE SALDIRI!-MUHTEŞEM YÜZYILPaz 09 Ocak 2011, 11:52 tarafından SBÖ» ANADOLU LİSELERİNE ÖĞRETMEN ALIMI - 2010Cuma 24 Ara. 2010, 13:25 tarafından SBÖ» Coğrafya 9.Sınıf Harita Bilgisi-SunularSalı 02 Kas. 2010, 10:16 tarafından SBÖ» sana geliyorum mevlanaPtsi 25 Ekim 2010, 16:20 tarafından büşraavcıoğlu » ÖĞRETMEN NOT DEFTERİ RESMEN KALDIRILDI!Perş. 07 Ekim 2010, 08:10 tarafından SBÖ» OKULLARIMIZDA OLMASI GEREKEN GÖRGÜ KURALLARINDAN BAZISI!C.tesi 18 Eyl. 2010, 06:51 tarafından SBÖ» MEMURLARA VERİLEN ÇOK ÖNEMLİ 58 SOSYAL HAK!Ptsi 13 Eyl. 2010, 08:50 tarafından SBÖ» OY KULLANMA KLAVUZU - RESİMLİ ANLATIMIC.tesi 11 Eyl. 2010, 08:17 tarafından SBÖ» MADDE MADDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ - 2010Çarş. 08 Eyl. 2010, 15:16 tarafından SBÖ |
Seçme Makaleler | |
| | ÇOCUKLARA VERDİĞİMİZ İSİMLER 2- (KIZ İSİMLERİ) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
merien Bürokratlar
Nerelisiniz? : Matruşka Kayıt tarihi : 12/10/07 Mesaj Sayısı : 1545 Puanlar : 18270
| Konu: ÇOCUKLARA VERDİĞİMİZ İSİMLER 2- (KIZ İSİMLERİ) Ptsi 28 Ocak 2008, 10:19 | |
| Abiye (a): Yüzünü, örten, güzel, namuslu. Adalet (a): Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye. Adniye (a): Salih, cennetlik. Afet (a): İnsanların önleyemediği büyük felaket. Afitab (f): Güneş ışığı. Ahu (f): Ceylan, maral. Aişe (a): Bolluk içinde rahat yaşayan, rahat ömür süren. Ajda (f): Delik delik olan, çentik çentik. Alev: Yanan şeylerin çeşitli şekillerde görünen parlak ve ışıklı dili. Amine (a): Korkusuz. Armağan (t): Hediye, bağış, bahşiş. Arzu (f): İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın. Asiye (a): Direk, acılı kadın. Aslı: Baş, temel, temelli, köklü. Aslıhan: Soylu, han suyundan olan. Asuman (f): Gök, gökkube, sema. Atıfet (a): Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi. Atiye (a): Bağış, verme, iyilik. Ayfer (f): Ay ışığı. Aygen: Gönül dostu. Aygül: Ay gibi güzel parlak renkli. Aygün: Ay gibi parlak ışıklı gün. Ayla: Kadın, eş, hanım. Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hâle. Aynıfer (a): Göz ışığı, göz nuru. Aynur: Ay gibi parlak. Ayperi: Peri gibi güzel. Aysel: Ay gibi parlak ve güzel. Aysen: Sevimli, neşe saçan, parlak. Aysever: Ayın güzelliğine tutkun, ay gibi güzel olanı seven. Aysun: Ay gibi parlak ve güzelsin. Ayşegül: Güleç, güler yüzlü, gül gibi renkli ve canlı. Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli. Ayten (a): Ay gibi parlak renkli. Azimet (a): Gidiş. Takva yolunu seçen. Azra (a): Bakire, kız, el değmemiş. Banu (f): Ev kadını, bayan, gelin. Bedia (a): Eşi benzeri olmayan, mükemmel. Başak: Ürün toplandıktan sonra kalan artıklar. Begüm: Saygı değer kadın, hanım. Behiye (a): Güzel, alımlı kadın. Belkıs (a): Sebe kraliçesinin ismi. Benan (a): Parmakla gösterilecek kadar güzel. Benefşe (f): İnce saplar üzerinde, ufak mavi güzel kokulu çiçek açan bitki. Bengi: Sonsuz, tiryaki. Beren: Kuzu. Berin (f): Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı. Berire (a):İhsan sahibi, sadık.. Berna (f): Genç, cesur, civan. Besamet (a): Güler yüzlü olan. Betigül: Gül gibi kokan mektup. Betül (a): Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hz. Fâtıma ve Hz. Meryem’in ünvanı. Beyhan: Sır saklamayan. Beyhatun: Hakanın hanımı. Beyza (a): Çok beyaz, çok temiz, parlak. Bihter (f): Çok iyi, pek üstün. Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın. Binnaz (a): Çok nazlı. Birgül: Tek ve benzersiz gül. Buket (f): Demet, çiçek demedi. Burc: Taze dal, filiz. Burcu (a): Güzel kokan. Burçin: Dişi geyik. Büşrâ (a): Müjde, sevinç, hayırlı haber. Cânân (f): Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah. Cangül (f): İç açıcı, gül yüzlü, sevgili. Cavidan (a): Sonsuz, ölümsüz, ebedi. Cansu (t): Su gibi saf, temiz ve sevimli. Cazibe (a): Çeken, cezbeden. Ceyda (a): Yararlı, herkese iyilik yapan. Zarif. Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi. Cihanfer (f): Cihanı aydınlatan çok güzel kadın. Çağla (t): Badem, erik, kayısı gibi meyvelerin yenebilir ham hali, toy. Çiçek (t): Güzel görünümlü. Çiğdem (t): Bir kır bitkisi, güzel görünümlü. Demet (t): Çiçek takımı, bitki takımı, ışık takımı. Derya (f): Deniz, çok bol, pek çok. Destegül (f): Gül demeti, çiçek buketi. Dicle: Büyük ırmak. Irak’ta denize dükülen bir nehir. Didar (f): Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü. Dilara (f): Gönül alıcı, sevgili. Dilber (f): Güzel, sevgili, gönül çekici. Dilbeste (f): Gönül bağlamış, âşık. Dildade (f): Gönül vermiş, düşkün, tutkun. Dildar (f): Gönlü hüküm altında tutan sevgili. Dilek (t): Arzu, istek, temenni. Dilrüba (f): Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan. Dilsafa (f): Gönlü ferah kedersiz olan. Dilşad (f): Gönlü sevinçli, yüreği şen olan. Dilşikâr (f): Gönül avlayan, kendine bağlayan. Dudu (t): Bayan, hanım, kadın. Dürdane (f): İnci tanesi, inci serpen. Dürriye (a): İnci gibi parlayan. Ebru (f): Kaş. Eda (a): Tavırları hoş olan, nazlı. Efser (f): Taç. Ela: Sarıya çalar kestane rengi. Elif (a): Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık. Emel (a): Güçlü istek, umulan ve beklenen şey. Emine (a): Korkusu olmayan. Ervâ (a): Suya kanmış. Esengül (t): Diri ve taze gül. Esma (a): İsmi olan. Esra (a): Gece yolculuğuna çıkan. Evin: Cevher, buğday tanesinin olgunlaşmış içi. Fatıma (a): Kendisi ve nesli cehennem ateşinden kesilmiş. Fazilet (a): Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi. Fehamet (a): Ululuk, büyüklük, itibar. Ferah (f): Bol, geniş, neşeli, açık. Feray (f): Parlak, aydınlık ay. Ferda (f): Yarın, ertesi gün. Ferayi (f): Parlakça, aydınlıkça, loş. Ferdiye (a): Tek ve eşsiz olan. Ferhunde (f): Uğurlu kutlu. Feriha (a): Sevinçli, ferah. Ferihan (a): Razı, hoşnut, sevinçli. Ferişte (f): Melek. Ferzane (f): Hakim, filozof, bilgin, alim. Figen (f): Çiçek demeti, gölge yapan, gölge eden. Filiz (r): Eritilip temizlenmemiş altın, gümüş gibi maden. Taze fidan, ince taze ve güzel. Firdevs (a): Sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir. Firkat (a): Ayrı olan, sevgiden uzak kalan. Fitnat (a): Zihin açık, çabuk kavrayışlı. Fulya (a): Güzel kokulu bir nergis. Funda: Süpürgeotu. Füruzan (f): Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu. Füsun (f): Büyü, sihir, efsun. Füsünkâr (f): Büyüleyici güzel. Gazal (a): Geyik, ceylan, ahu. Gevher (f): Elmas, değerli taş, mücevher. Gizmen: Sır saklayan. Gökcan: Gök mavisi. Gökşen: Gök mavisi gibi neşeli. Gönül: Kalb. Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği kimse. Gül (f): Hoş kokulu, çiçek. Gülay (f): Gül ay’ı Gülbahar (f): Baharın gülü. Gülbanu (f): Gül hanım, gül hatun. Gülbeden (f): Gül bedenli, nazik. Gülberk (f): Gül yaprağı. Gülbin (f): Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük. Gülbiz (f): Gül saçan, gül serpen. Gülcan (f): Canı gül gibi taze, renkli, hareketli olan. Gülcemal (f): Yüzü gül gibi güzel olan kadın. Gülçe (f): Gül biçiminde yuvarlak süs motifleri. Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş olan. Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan. Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici. Güldal: Gül dalı gibi ince ve güzel olan kadın. Güldan (f): Çiçek konulan, özellikle gül konulan vazo. Güldemet: Gül buketi, gül demeti. Gülden: Gül gibi. Gülder: Gül toplayan. Gülderen: Gül derleyen. Gülendam (f): Gül gibi ince, uzun, güzel vücudu olan. Güler: Güleç yüzlü. Gülergin: Olgun gül, tam açmış gül. Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan. Gülfam (f): Pembe, gül renginde olan. Gülfem (f): Gül dudaklı, gül ağızlı. Gülfer (f): Gül gibi parlak, gül parlaklığında. Gülfeşan (f): Gül saçan. Gülfidan (f): Gül gibi genç. Gülgönül (f): İçi rahat, yalnız yüzü değil içi de gülen. Gülgün: Gül renginde olan. Gülhatun (f): Gül gibi olan, sevilen hatun. Gülhiz (f): Gül yetiştiren. Gülistan (f): Gül bahçesi, güllük. Gülizar (f): Gül yanaklı. Güllü: Gül gibi güzel kadın. Gülnar (f): Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek. Gülnaz (f): Gül gibi ince ve narin olan, nazlanan. Gülruh (f): Gül yanaklı. Gülseren (t): Güzellik saçan. Gülseven (t): Gül tutkunu. Gülsima (f): Gül yüzlü. Gülsüm: Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi. Gülşah (f): Gül padişah, çiçek hükümdar. Gülten (f): Gül tenli. Gülter (f): Yeni açılmış gül. Gülşen (f): Gül bahçesi, gülistan. Gülümser (t): Daima gül veren, çiçek açan. Gülzar (f): Gül bahçesi. Güzide (f): Seçkin, seçilmiş, seçme. Güzin (f): Seçen, seçilmiş.
devamı altta | |
| | | merien Bürokratlar
Nerelisiniz? : Matruşka Kayıt tarihi : 12/10/07 Mesaj Sayısı : 1545 Puanlar : 18270
| Konu: Geri: ÇOCUKLARA VERDİĞİMİZ İSİMLER 2- (KIZ İSİMLERİ) Ptsi 28 Ocak 2008, 10:20 | |
| Hacer (a): Taş, kaya parçası. Hale (a): Ayın çevresinde görülen ışık halkası. Halenur (a): Işıklı, aydınlık daire, hale. Hamiyet (a): Milli onur ve haysiyet. Handân (a): Gülen, şen. Hande (f): Gülen, alay eden. Hanım (t): Bayan, kadın, sultanım. Hanîfe (a): Dindar, sımsıkı dinine bağlı. Harika (a): Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay. Hasna (a): Çok güzel kadın. Hatice (a): Erken doğan kız çocuğu. Hatun (t): Kadın, bayan, hanım. Haver (f): Gün doğusu, ortak. Havle (a): Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli. Havva (a): Bir şeyin kıvamı, olgun. Hz. Ademin hanımı. Hayat (a): Dirilik. Hayrunnisa (a): Kadınların hayırlısı, iyisi. Hediye (a): İkram niyetiyle verilen veya günderilen şey. Hicran (a): Ayrılık, firak, ayrılığın verdiği unutulmaz acı. Hicret (a): Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan. Hilâl (a): Yeni ay. Hilkat (a): Yaratılıştaki hal. Hoşdem (f): İyi arkadaş, hali vakti yerinde olan. Hoşeda (f): Davranışı hoş, hareketi güzel. Hoşendam (f): Boyu posu güzel, görünümü düzgün olan. Hoşfidan (f): Göze güzel görünen fidan. Hoşhal (f): Hali vakti yerinde, geçim ehli, iyi huylu. Hoşkadem (f): Güzel ayaklı, uğurlu. Hoşneva (f): Güzel sesli. Hoşnigar (f):Tatlı, güzel bakışlı. Huban (f): Güzeller, güzel kızlar. Huri (a): Cennet kızı gibi güzel. Huriye (a): Çok güzel. Hülya (f): Kuruntu, hayal. Hümeyra (a): Beyazlık, aklık. Hz. Aişenin ünvanı Hürrem (f): Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü. Hürriyet (a): Kendi iradesine göre karar veren. Hüsnâ (a): En güzel, pek güzel. Hüsnügül (f): Gül gibi güzel. Hüveyda (f): Apaçık, meydanda, belli, besbelli. Işılay (t): Ay ışığı gibi güzel. İclal (a): Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden. İfakat (a): İyileşme, ayılma. İffet (a): Namuslu, helâlı isteyen, haramdan kaçan. İkbal (a): Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi. İlknur (t): İlk gelen ışık. İnci (t): Kıymetli süs tanesi, kıymetli. İpek (t):İpek böceğinden elde edilen kıymetli kumaş, ince, nazik, kibar. İrem (a): Şeddatın cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe. Jale (f): Kırağı, çiğ, şebnem. Jülide (f): Karışık, dağınık saç. Kader (a): Değişmez bir karar. Keriman (a): Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert. Kevser (a): Madden ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz. Kezban (f): Ev kadını. Kısmet (a): Talih, nasib, kader. Kıymet (a): Bedel, değer, baha. Kumru (f): Güvercine benzeyen bir kuş. Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu. Kübra (a): En büyük, en azametli. Lale (f): Bir süs bitkisi. Demir halka gerdanlık. Köle eden kadın. Lalezar (f): Lale bahçesi. Lamiha (a): Parlayan, parıldayan, parlak. Leman (f): Parlak, parıldayan. Lerzan (f). Titreyen, titrek. Letafet (f): Latiflik, hoşluk, yumuşaklık. Leyan (a): Konforlu, lüks hayat. Leyla (a): Uzun ve karanlık gece. Mahinev (f): Yeni doğmuş ay. Mahînur (f): Ay ışığı. Mahiye (f): Aylık. Mahpeyker (a): Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü. Maide (a): Kurulmuş sofra. Makbule (a): Kabul olunmuş, beğenilmiş. Maral: Dişi geyik. (Bkz. Meral) Mayda: Narin ince yapılı. Mebşure (a): Yüzü güzel, endamlı, güzel kadın. Mefharet (a): Övünç, iftihar etme. Mefkure (a): Ulaşılmak istenen en yüce amaç. Mehlika (a): Ay yüzlü güzel. Mehpare (f): Ay parçası. Mehtap (f): Ay ışığı, dolunay. Mehveş (f): Ay yüzlü, ay gibi güzel. Melahat (a): Güzellik, güzel yüzlülük. Melda (a): İnce ve taze vücutlu. Melek (a): Erkeklik, dişilik özelliği olmıyan, yiyip içmiyen, doğmayan doğurmayan ve çeşitli şekle girebilen, herkesin göremediği Allahü teâlânın emirlerine tam itâ’at eden nûrânî varlık. Ma’sûm, halîm selim ve güzel kimse. Melen: Balık sürüsü. Menekşe (f): Kır çiçeği. Menfuse (a): Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel. Meral (t): Dişi geyik. Mercan (a): Süs eşyası yapılan kırmızı bir deniz hayvanı. Meriç (a): Ege denizine dökülen nehir. Merve (a): Mekkede Kâbe yakınındaki küçük bir tepe. Meryem (a): Dinine bağlı olan kadın. Mesadet (a): Mutluluk kutlu olma. Meserret (a): Sevinç, şenlik, sevinilecek şey. Mestinaz (f): Süzgün bakışlı, nazlı güzel. Meveddet (a): Sevgi, dostluk, kardeşlik, arzu. Mevhibe (a): Bahşiş, ihsan, bağış. Mihman (f): Misafir. Mihriban (f): Seven, güler yüzlü, dost, yumuşak huylu. Mihrican (f): Gece ile gündüzün eşit olduğu gece. Mihrimah (f): Güneş ile ay. Mihrinaz (f): Çok nazlı, aşırı naz eden. Mine: Şişe, cam, billur. Minez: Huy, meşreb, mizaç. Mualla (a): Yüce, yüksek. Muattar (a): Itırlı, güzel kokulu. Muazzez (a): İzzet ve şeref sahibi, kıymetli, değerli. Muhabbet (a): Sevgi. Muhaddere (a): Namuslu, iffetli, örtülü müslüman Mukaddes (a): Mübarek, temiz. Mübeccel (a): Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş. Müberra (a): Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş. Mübeyyen (a): Açıklanmış ortaya çıkarılmış. Mücellâ (a): Parlak, cilâlı. Mübeşşer (a): Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen. Müge: Bir çiçek. Müjde (f): İyi haber sevinçli haber. Müjgan (f): Kirpikler. Müjgen: Kirpik Münevver (a): Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın. Mürüvvet (a): İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme. Müşerref (a): Şerefli kılınmış. Müveddet (a): Sevgi, dostluk, muhabbet. Müyesser (a): Kolayca yapılan nasip olan. Müzehher (a): Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş. Müzeyyen (a): Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış. Nadide (f): Görülmemiş, az bulunur, çok değerli. Nakşıdil (a): Gönül nakışı. Nâlân (f): İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden. Narin (f): İnce yapılı, nazik ve kibar. Nazan (f): Nazlı, cilveli, işveli, naz eden. Nazende (f): Naz edici, nazlı, cilve seven. Nazenin (f): Cilveli, çok nazlı, şımarık, narin, ince yapılı. Nazik (f): İnce, narin, rakik, terbiyeli saygılı, güzel, zarif. Nazikendam (f): Narin yapılı, güzel vücutlu. Nazile (a): Aşağı inen. Nazlı (f): Naz eden, işveli, cilveli. Nebahat (a): Şan, şeref, onur, ün, şan ve şeref sahibi. Necîle (a): Soylu, asil, temiz. Necla (a): Kız evlat, kız çocuk, kuşak, sülale, nesil. Nedret (a): Az bulunan, ender, seyrek bulunan. Nehar (a): Gündüz. Nergis (f): Bir süs çiçeği. Neriman (f): Pehlivan, kahraman, yiğit. Nermin (f): Yumuşak, nazik, kibar. Neslihan (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan. Neslişah (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan. Nesrin (f): Yaban gülü, mısır gülü, Van gülü. Neval (a): Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış. Nevbahar (f): İlk bahar. Nevbaht (f):Talihi yeni olan. Nevber (f): Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve. Nevin (f): Yeni, yepyeni, yeni şey. Nevres (f): Yeni biten, genç taze. Nezafet (a): Temizlik, paklık. Nezahet (a): Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat. Nezaket (f): Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep. Neşe (a): Sevinç, gönül açıklığı, keyif, kıvanç, yiğit. Neşide (a): Ünlü mısra, beyit, manzume. Nida (a): Seslenme, çağırma. Nigahban (f): Gözcü, bekçi, gözleyen. Nigar (f): Resim, nakış, resim gibi güzel, güzel yüzlü. Nihal (f): Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı. Nihan (f): Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten. Nilgün (f): Mavi renkte. Çivit renkli. Nilüfer (f): Bir cins su bitkisi. Niran (a): Ateş, parlaklık. Nükhet (a): Güzel ve hoş koku. Nur (a): Işık, parıltı, aydınlık, nur. Nuran: Işıklı, nurlu, aydın. Nuray: Ay ışığı gibi. Nurbanu (f): Işıklı hanım, nurlu hanım. Nurcihan (f): Cihanın nuru, kainatın ışıklı, parlak, nurlu. Nurçin (f): Işıklı, parıltısı olan. Nurefşün (f) Nur saçan, etrafı aydınlık, Nurhan (a) Aydın hükümdar. Nurhayat (a): Mutlu yaşam. Nurperi (f): Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel. Nursel (t): Nur seli. Sel gibi ışık. Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü. Nurşin (f): Çok lezzetli. Nurten (f): Teni nurlu, ışık tenli. Nüveyre (a): Parlak küçük şey.
devamı altta | |
| | | merien Bürokratlar
Nerelisiniz? : Matruşka Kayıt tarihi : 12/10/07 Mesaj Sayısı : 1545 Puanlar : 18270
| Konu: Geri: ÇOCUKLARA VERDİĞİMİZ İSİMLER 2- (KIZ İSİMLERİ) Ptsi 28 Ocak 2008, 10:20 | |
| Oya (t): Dantel, süs, küçük kız kardeş. Özlem: Hasret. Yeniden görme arzusu. Öznûr (t): Gerçek nur, gerçek ışık. Pakize (f): Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz. Pendiye (f): Öğüt veren. Peren (f): Ülker yıldızı. Peri (f): Çok güzel, çekici olan. Peride (f): Uçarak yükselmiş, rengini atmış. Perihan (f): Peri padişahı. Perrân (f): Uçan, uçucu. Perrin (f): Naz, nezaket. Pınar (t): Kaynak su gözü. Rahime (a): Müminlere çok acıyan kadın. Rahşan (f): Parlak, parlayan. Rana (a): Güzel, hoş görünen. Ravza (a): Bahçe, yeşilliği bol olan, çiçekli bahçe. Rayiha (a): Koku, güzel koku. Remide (f): Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak. Rengin (f): Renkli, boyalı, güzel. Reside (f): Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış. Reyhan (a): Rızık, merhamet, güzel koku. Fesleğen. Rezzân (a): Ağır başlı, vakarlı. Rikkat (a): İncelik, naziklik. Rugeş (f): Canlı yüzlü, taze yüzlü. Ruken (f): Güler yüzlü, müjde veren. Rukiye (a): Büyüleyen, sihirleyen. Rumeysa (a): Büyük bir yıldız. Rüveyda, rüveyde (a): Hoş, ince, nazik, sabırlı. Saadet (a): Kurtuluş vesilesi, uğur, kavuşan, mutlu. Saba (a): Gün doğusundan esen hafif ve serin rüzgar. Sabahat (a): Latif, yüzü güzel, cemal sahibi. Sabia (a): Yedinci. Sâlise (a): Üçüncü. Saniye (a): İkinci. Sara (f): Halis, katkısız, saf. Sare (f): Sıçrayan, atlayan. Satıa (a): Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak. Sebu (a): Testi, şarap kabı. Seçil (t): Ayrılan, beğenilen. Seda (a): Ses. Sedef (a): Midye ve istiridyenin beyaz kabuğu. Beyaz ve parlak kadın. Seher (a): Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan duâlar makbuldür. Sekine (a): Gönlü rahat. Selamet (a): Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma. Selma (a): Barışçı, itaatlı, iyi yolda olan. Selvican: Selvi seven, selvi canlı. Semâ (a): Gök, gökyüzü. Semahat (a): Cömert, iyiliksever. Semra (a): Esmer, kumral renkte olan, esmer güzeli. Sena (a): Övme, methetme. Seniha (a): İnci, zînet. Seniyye (a): Yüksek, yüce. Serap (a): Işığın yansımasından doğan yanılma. Serrâ (a): Çok sevinen. Sevda (f): Aşk, istek, arzu. Sevde (a): Esmer güzeli. Sevim (t): Yakınlık, sempati. Sevinç (t): Neşe, ferahladı. Seyhan: Çizgili elbise. Sezen: Sezgi gücü kuvvetli. Sibel: Buğday başağı, havadaki yağmur damlası. Songül(t): Son açan gül. Suna: Erkek ördek. Suzan (f): Yakan, yanan. Süeda (a): Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu. Sükeyne (a): Sessiz, sakin, başlı, vakarlı. Sülün: Beğenilen, eti lezzetli güzel bir kuş. İnce narin. Sümeyye (a): Ammar b.Yaser’in annesi. İlk islâm şehidi. Sündüs (a): Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş. Süveyda (a): Kalbin ortasındaki kara benek. Şahdane (f): Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli. Şahika (a): Dağ tepesi, dağ doruğu. Şahmelek (f): Güzeller güzeli. Şaziment (a): Özellikleri kimseye benzemeyen. Şaziye (a): Yay, kavis, incik kemiği. Şebnem (f): Gece nemi, çiğ, nem, rutubet. Şehnaz (f): Çok nazlı. Şehriban (f): Kentin en büyüğü, vali. Şekayık (a): Gelinlik çiçeği. Şemsifer (f): Güneş ışığı, ısısı. Şemsinisa (f): Kadınların güneşi. Şenay (t): Mutlu geçen ay. Şengül (t): Neşeli genç kadın, iç açıcı gül. Şermende (f): Utangaç. Şermin (f): Utanganç, sıkılgan. Şermize (f): Küçük insan topluluğu. Şetaret (a): Şenlik, neşeli olma, sevinç. Şeybe (a): Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış. Şeyda (f): Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş. Şeyma (a): Bedeninde ben, alemet olan. Şirin (f): Tatlı, cana yakın sevimli. Şivekâr (f): Şiveli, işveli, cilveli. Şule (a): Alev, ateş alevi, parıltı. Şükran (a): Teşekkür etme, iyilik bilme, minnettarlık. Şükufe (f): Çiçek gibi güzel, hoş, çiçek, tomurcuk. Tıflıgül (a): Gonca gül. Tiraje (f): Gök kuşağı. Tuba (a) Cennet ağacı. Tülay (t): İncelikle, düşle ilgili. Tülin: Ayna. Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi. Ulya (a): Pek yüce. Ülfet (a): Alışıklık, dostluk, yakınlık duyma. Ülkü (t): İdeal, mefkure, yüce dilek. Ümeyme (a): Küçük anne. Ümmi (a): Annem. Ümmügülsüm (a): Gülsümün annesi. Ümmühan (a): Padişahın annesi, hükümdarın annesi. Vecahet (a): Güzel yüzlü, gösterişli, itibarlı, şerefli. Vedia (a): Emanet. Vedide (a): Dost, sevgili. Sevgisi çok olan, aşırı seven. Vesamet (a): Güzel olan. Vesile (a): Yol, vasıta, bahane, sebep, fırsat, yaklaşma. Vildan (a): Yeni doğmuş çoçuk. Vuslat (a): Dostuna, sevdiğine kavuşma. Yadigar (f): Dost hatırası. Yaprak: Bitkinin düz ve yeşil kısmı. Yarıdil (f): Gönül dostu, içten arkadaş. Yasemin (f): Bir süs bitkisi. Yelda (f): Uzun ve siyah. Yeldem: Çabuk, çevik. Yeşim (a): Sert ve kıymetli yeşil taş. Yeter (t): Kâfi, yeterli. Zehra (a): Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü. Zekavet (a): Çabuk anlıyan, tez kavrıyan. Zelîha (a): Hızlı yürüyen, emsalini geçen. Zerafet (a): Kibarlı, incelik, zariflik. Zerengül (f): Altın gibi gül. Zerişte (f): Altın tel, sırma. Zerrin (f): Altına benziyen, altın gibi parlak ve kıymetli. Zeyneb (a): Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun. Ziba (f): Süslü, bezekli. yaşıkışkıl güzel. Zinnur (a): Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar. Zişan (a): Şanlı, ünlü, çok tanınmış. Zuhal (a): Sessiz, bir yıldız adı Zübeyde (a): En seçkin, öz, hülasa, cevher. Zühre (a): Çiçek açan, çoban yıldızı. Zülal (a): Saf, halis, hafif, soğuk, tatlı, güzel, berrak. Züleyha (a): Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen. Zülfibar (f): Dağılmış, yayılmış saç. Zülfiyar (f): Sevgilinin saçı. Zümrüt (a): Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı. | |
| | | | ÇOCUKLARA VERDİĞİMİZ İSİMLER 2- (KIZ İSİMLERİ) | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |