Türklerde Gemi ve Gemicilik
Türklerde ilk gemi ve gemicilik faâliyetleri, Anadolu’yu fetih ve yurt edinmeleriyle başlar. Anadolu Selçukluları zamânında Akdeniz, Ege ve Karadeniz sâhillerine ulaşan devlet sınırları, gerek bunların muhâfazası ve gerekse ticâret maksadıyla denizcilik, gemi ve gemicilik faaliyetlerini de berâberinde getirmiştir. Bu devirde sâhib olunan gemiler hakkında teferruatlı bilgiler yoktur. Bunların çağlarına uygun yelkenli ve kürekli küçük tekneler olduğu sanılmaktadır.
Anadolu’da muhtelif beyliklerin hükümran olduğu devirlerde, ilk defâ Osmanlılara tâbi olan Saruhan Beyliği ve müşterek hudutları hâvî Karesi Beyliği, daha sonraları Aydın, Menteşe beylikleriyle, Karadeniz kıyılarındaki Candaroğullarına âit ufak teknelerden müteşekkil bâzı deniz kuvvetlerinin mevcûdiyetini, târihî kaynaklar yazmaktadır. İsmi geçen beyliklerin, Osmanlıların Anadolu’da birliği sağlamalarından sonra; Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz sâhillerine erişip uzayan devletin hudutlarını, Hıristiyan korsanların saldırılarından korumak için büyükçe bir donanmaya sâhib olmasının önemi ortaya çıkmıştır.